İman ve İslam İlişkisi

 9. Sınıf  – 2. Ünite  (Din ve İslam)

 

İman sözlükte; doğrulamak, kabul etmek, tasdik etmek, ikrar etmek, gönülden benimsemek ve şüphe duymayacak biçimde kesin olarak samimi inanmak anlamlarına gelmektedir.

İman terim olarak; Hz Muhammed’in (s.a.v.) Allah’tan getirdiği kesin olarak bilinen hükümleri (zarurat-ı diniye), dil ile söylemek (ikrar) ve kalben inanmaktır (tasdik).

İslam ise sözlükte; teslim olmak, itaat etmek, boyun eğmek ve bağlanmak anlamlarına gelir; Allah’a itaat etmek, Peygamber efendimizin din adına bildirdiği şeylerin hepsini kalp ile tasdik edip dil ile söyleyerek, bunlara uygun yaşamaktır.

İnanan kişiye Mü’min, İslam’ı kabul eden kişiye ise Müslüman ya da Müslim denir.

 Kur’an’da iman ve İslam

Kuran’da iman ve İslam bazen aynı anlamda ve birbirlerinin yerine, bazen de ayrı anlamlarda kullanılmıştır. İslam daha genel bir kavramdır ve teslimiyeti ifade eder. Şu ayette aynı anlamda zikredilir: “Sen körleri sapıklıklarından çevirip doğru yola getiremezsin. Ancak âyetlerimize inanıp da teslim olanlara duyurabilirsin.” (Neml suresi, 81.) aynı anlamda kullanıldığında her Mü’min Müslümandır, her Müslüman da Mü’mindir.

Farklı kavramlar olarak ele alındığında, İslam sadece dilin ve organların teslimiyetini ifade eder, kalben bağlanma ve tasdiki içermez. Bu anlamda her Mü’min Müslümandır ama her Müslüman Mü’min değildir. Şu ayet ayrı kavramlar olarak ele almıştır: “Bedevîler «İnandık» dediler. De ki: Siz iman etmediniz, ama «Boyun eğdik» deyin. Henüz iman kalplerinize yerleşmedi. Eğer Allah’a ve elçisine itaat ederseniz, Allah işlerinizden hiçbir şeyi eksiltmez.” (Hucurat suresi, 14.)

Bu durumda kalben tasdik etmenin yer aldığı teslimiyet, İslam’a girmektir. Böylece imanla aynı anlama gelir. Tasdik yani kalben inanma yok ise bu durum sadece dille söylemeyi ifade eder, gerçek anlamda İslam’ı benimseme sayılmaz. Sözlük anlamları arasında fark varsa da hüküm yönünden fark yoktur. İmansız İslam, İslamsız iman olmaz.

Böylece iman ve İslam’da kalben inanmanın vazgeçilmez önemi ortaya çıkmaktadır.

Dinimizde iman, inanç (iman) esaslarıyla belirtilmiştir. İslam ise İslam’ın şartlarıyla ortaya konmuştur.

Ünite Bilgilendirme

  • Cibril hadisi ve İman-İslam-İhsan:

Peygamber Efendimiz bu kavramları şöyle tarif etmiştir:

İslam, Allah’tan başka ilah olmadığına, Muhammed’in de Allah’ın kulu ve Resul’ü olduğuna şehadet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman ve yol (külfetini) karşılamaya gücün yeterse Beyt’i haccetmendir.”

İman, Allah’a, Allah’ın meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine ve ahiret gününe inanman, bir de kadere, hayrına ve şerrine inanmandır.”

İhsan, Allah’a, O’nu görüyormuşsun gibi ibadet etmendir.” (Buhari, İman, 37.)

  • Peygamber Efendimiz (s.a.v.) :

“İslam beş temel üzerine kurulmuştur: Allah’tan başka ilah olmadığına ve Muhammed’in O’nun kulu ve elçisi olduğuna şehadet etmek, namaz kılmak, zekât vermek, Beytullah’ı haccetmek ve Ramazan orucu tutmak.”  (Buhari, İman, 1.)

SAYFA TESTİ:

Hz. Ömer, halifeliği döneminde insanların halinden haberdar olmak için bazı zamanlarda şehri dolaşırdı. Bir defasında bir evin önünden geçerken sesler duydu ve dinledi. Bu evde bir anne kızından süte su katmasını istiyordu. Kızı ise annesine, Hz. Ömer’in bunu yasakladığını hatırlattı. Annesi, “Ömer nereden bilecek” deyince, kızı “Ömer görmese de Allah görmüyor mu”, demişti.  Hz. Ömer kızın bu tutumunu çok beğenmiş ve kaynaklara göre onu oğluyla evlendirmiştir.

Bu parçada anlatılan olay aşağıdaki kavramlardan hangisiyle ilişkilendirilebilir?

A)    İman

B)    İslam

C)    İhlas

D)    İhsan

E)     İffet

 

 

 

ÇÖZÜM: Parçada kızın ”Ömer görmese de Allah görüyor” hatırlatması, ihsan anlayışına örnektir. Parçanın vurguladığı konu ihsan’dır. Buna göre doğru cevap D şıkkıdır.

 

You may also like...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir