İnançla İlgili Felsefi Yaklaşımlar

 11. Sınıf  – 4. Ünite  (İnançla İlgili Meseleler)

 

Teizm

Teizm, insanlara din gönderen bir Tanrı inancı üzerine kurulu olan felsefe görüşüdür.

Teizm ya da Tanrıcılık, Tanrı’nın varlığını doğrulayıp insanlara din gönderdiğine inanan bir düşünce akımıdır ve bütün varlıkların yaratıcısı olan bir tanrının var olduğuna inanmaktır.

Bu yaklaşıma göre tanrı dünya ve insanlar ile sürekli ilişki içerisindedir. Teizm’e göre Tanrı vardır ve Tanrı’nın insanları doğru yola sokmak için insanlığa göndermiş olduğu peygamberler ve dinler vardır.

Deizm

Tanrı’yı yalnızca ilk sebep olarak kabul eden, evreni bir Tanrı’nın yarattığına inanmakla beraber yaratıcının evrene hiçbir müdahalesi olmadığını ve olmayacağını savunan, vahyi reddeden görüş.

Yaklaşımlarına bakıldığında deizm; her hangi bir dine bağlı olmaksızın tanrının varlığını kabul etmek, fakat O’nun ilim ve irade gibi sıfatlarını reddetmek şeklinde de tanımlanabilir.

Materyalizm

Yaratıcıyı inkâr ve maddeyi her şeyin esası kabul eden görüş, düşünce; toplum hayatını ve fertler arasındaki münasebetleri ve davranışları belirleyen tek faktörün madde olduğunu savunan felsefe akımı; maddecilik. Yalnızca maddenin gerçek olduğunu, madde ve maddenin değişimleri dışında hiçbir şeyin var olmadığını öne süren görüş. Yaratıcıyı inkâr eden yaklaşımların temelini oluşturur.

Pozitivizm

İnsan için bilgide önemli olanın yalnızca olguları araştırmak olduğunu savunan akımdır. Bu akıma göre insan; olgular arasında var olan değişmez ilişkileri ya da doğal yasaları bulmalıdır. Bu anlayışın kurucusu ve temsilcisi Auguste Comte’dur. Olguculuk olarak da adlandırılan pozitivizm akımı, felsefi bir akım olarak ortaya çıkmıştır.

Pozitivizm, Batı düşüncesinde sadece bilim alanıyla sınırlı kalmamış, bir sosyal teori ve dünya görüşüne dönüşmüştür. Buna göre zamanla bilimsel bilgi insanın her türlü ihtiyacını karşılayacak ve insanı tatmin edecektir. Bilimin ilerlemesiyle dine duyulan ihtiyaç kalmayacaktır.

Ognostisizm

Agnostisizm, bilinmezcilik ya da bilinemezcilik; teolojik anlamda Tanrı’nın varlığının ya da yokluğunun, bilimsel olarak da evrenin nereden türediğinin bilinmediğini veya bilinemeyeceğini ileri süren felsefi bir akımdır. Bu akımın takipçilerine ognostik veya bilinemezci denir. Tanrıya ilişkin bilgiye sahip olunamayacağını, dolayısıyla Tanrı’nın var olduğunun da var olmadığının da kanıtlanamayacağını savunan öğretiye felsefe de agnostisizm (bilinemezlik) adı verilir.

Ognostisizm, özü itibariyle Teizme karşı olduğu gibi, tanrının yokluğunu savunan Ateizme de karşıdır. Tanrının varlığı kesin olarak bilinemeyeceği gibi, yokluğu da iddia edilemez.

Ognostikler din konusunda olduğu gibi bilgi konusunda da kuşkucu bir yaklaşımı esas alır. Ognostik bakış açısında, tanrının varlığı yanında ahiretle ilgili konuların da doğrulanması mümkün değildir. Buna göre her hangi bir dini benimsemek anlamsızdır

Ateizm

Ateizm, tüm tanrılara ve ruhsal varlıklara olan metafizik inançları ve dinleri reddeden; doğruluğuna inanılan gerçekliği inanç yoluyla açıklamayı kabul etmeyen bir felsefi düşünce akımıdır.

Genel anlamda teizmin temel iddialarını reddetmeyi ifade eden ateizm, tanrının var olmadığı görüşüne dayanan felsefi akımdır. Ateizmin mümkün olup olmadığı öteden beri tartışılmıştır. Bazı felsefi yaklaşımlara göre insanın ateist olabilmesi mümkün değildir.

Nihilizm

Nihilizme göre hiçbir varlık gerçekten var değildir ve varlığı var olan olarak kabul eden görüşlere karşı çıkar. Ancak daha genel bakıldığında nihilizm hiçbir değer ve kural tanımayan bir görüştür ve toplumda düzeni sağlayan tüm otoriteleri reddeder. Nihilizm bu biçimiyle siyasal anlamda anarşizme temel oluşturur.

Nihilizm, tanrının varlığını, ruhun ölümsüzlüğünü, iradeyi, aklın otoritesini, değerlerin nesnelliğini, bilginin imkânını reddedişe ek olarak umutsuzluk duygusunu da kapsar.

Nihilizm esasen Hristiyanlığın tanrı inancına karşı bir tepki olarak ortaya çıkmıştır. Temelleri Schopenhauer tarafından atılmıştır. Felsefe tarihindeki en önemli temsilcisi Nietsche’dir.

Ünite Bilgilendirme

SAYFA TESTİ:

Evrenin mutlaka bir yaratıcısı vardır. Evrenin kuruluş ve yönetiminden sorumlu bir tanrı betimlemesi içeren, bu tanrının çeşitli yollarla din gönderdiğini savunan öğretidir. Bu yaklaşıma göre tanrı, dünya ve insanlar ile sürekli ilişki içerisindedir.

Parçada inançla ilgili felsefi yaklaşımlardan hangisinin görüşlerine yer verilmiştir?

A)      Teizm

B)       Deizm

C)       Ateizm

D)      Nihilizm

E)       Agnostisizm

 

 

 

ÇÖZÜM: Cevap A şıkkıdır.

 

SAYFA TESTİ:

“İki şeyden emindim: ilk olarak, dini alandaki konular bakımından hakikati bilmediğimiz ya da muhtemelen bilemeyeceğimizden. İkinci olarak, örneğin tanrının dünyayı “yaratılışta” belirtildiği gibi zamanda belli bir noktada yarattığı gibi… bana öğretilen sözde dini gerçekler bakımından. Bunların doğru olması mümkün olmadığından, doğru olsa da bunların bilinemeyeceğinden emindim. Bu kanaate dayanarak esas itibariyle bu konuya bütünüyle sırtımı dönmeye karar verdim.” (C. E. M Joad. Tanrı ve şer kitabından)

Yukarıdaki alıntı hangi felsefi düşüncenin yaklaşımıyla örtüşür?

A)         Ateizm

B)         Pozitivizm

C)         Materyalizm

D)         Agnostisizm

E)          Nihilizm

 

 

 

ÇÖZÜM: Yazarın “Bunların doğru olması mümkün olmadığından, doğru olsa da bunların bilinemeyeceğinden emindim” ifadeleri ve diyer cümleleri Agnostizmin temel görüşünü yansıtır. Doğru cevap D şıkkıdır.

 

You may also like...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir